mediamarkt?

teşekkürler, mediamarkt haricinde böyle elektronikçiler çarşısının almancası bir yer var mıdır?

the story of us vardı, bruce wills ile michelle pheiffer'ın oynadığı. www.imdb.com

sonra oscar alan the american beauty var.

ama dizi olarak six feet under ı izleyin derim, vaktiniz varsa.

aile draması derken yanlış adlandırdım sanırım. ailecek izlenecek drama diim o zaman.
american beauty'yi ben kardeşimle nasıl izleyim :)

(bkz: kramer vs. kramer)

burda bir kez daha yazmıştım, kesinlikle " abim evin tek çocuğu "...iyi seyirler

the fall..kesinlikle izlenmeli bu film.

black...dramanın kralı, kesin izleyin derim. slumdog millionere de bir sorunun cevabı olan amitab bachnan oynuo :)

www.imdb.com

aradığın şey kesınlıkle bu. The house of fog and sand

everybody's fine

ferzan özpetek, mukemmel bir gun..
bu aksam ben de izlicem gel izleyelim:)

(bkz: the pursuit of happyness)

tortilla soup

sennheiser'ın bütçenize uygun herhangi bir modeli.

sansa'yı senheiser mx 370'le kullanıyorum, pek güzel. fiyatı 30-40 tl arası.

esya ne? kiyafet falansa git "benim bunlar, satmaya degil" de... bilgisayar, cd falan filan biraz daha zor. ne biliyim 100 dolar komisyoncuya ver :)

elektronik şya yok, kılık kıyafet, zaten satma amaçlı olmadığı belli.

gumruge gidin, bunlar benim "kisisel esyalarim" alti aydan [minimum sure bu] beridir de ben kullaniyorum. satmaya da niyetim yok! gibisinden SOZLU BEYAN doldurun... ama gitmeden once telefon acin ki surecte bir degisiklik olmus olabilir (en son boyle idi). :)

yurtdışından alışveriş yapanlar arkadaşım hediye gönderdi, bi akraba yolladı gibi yalanlar kullandığından muhtemelen sana inanmayacaklardır. eğer devlet postası ile yollandıysa usps, hong kong post gibi %20 vergi ödersin, ama 500$ vergi istediklerine göre fedex, ups gibi bir kargo firmasıyla gelmiş. işin özü ya o parayı verip ürünleri alacaksınız. ya da geri gönderilecek.

insan yurtdışında kılık kıyafetini unutur mu yahu diyeceklerdir, inanmayacaklardır muhtemelen.
en iyisi hediye olduğunu söyleyin, bunları bana yurtdışından x kişisi hediye oalrak gönderdi deyin. bayram-yılbaşı döneminde gelen hediyenin değeri 430 euroyu geçiyorsa, geçen kısım üzerinden vergi ödersiniz.

gümrüğe takıldıysa 500$ vereceksin.

ya da gidip kanıtlaman gerek.

yani "abi seviyorsan git konuş bence

bi kişi bile sahte diyorsa almayın bence.

yorum yazanlara bak, gercekten o alisverisi yapmis mi... her sey mumkun tabii ama hepsiburada gibi kolay degil sanki.

Selamlar;
Sahte yorum yapmak elbette mümkün. itiraf ediyorum satışları ilk zamanlarda arttırabilmek için ben bile yaptım. Arkadaşlarım alımı yapıyorlardı sonra iade ediyorlardı olumlu yorum bırakıyorlardı. Böyle böyle 8-10 tane yorum elde edebildim. Aama devamı gelmez yani 300-400 tane sahte yorum mümkün değil. Ancak gittigidiyor çakma cenneti olduğu için bu tür şeyleri almanızı pek tavsiye etmem.

O alan çoğu insan çakma olduğunu bile bile alıyorlar, o yüzden olumsuz yorum pek yok aralarda. Bir de olumsuz yorumları sildiriyorlar, gg daima satıcıyı koruyor. Onlar olmasa kim o kadar çok satışı yapacak ki?

yarı fiyatından ucuza ipod satıyordu adam ve refurbished olmadığını kutunun açılmadığını iddia ediyordu. riske girip aldım. beklediğim gibi kutu açılmıştı içindeki ürünün serinosu ile kutununki tutmuyordu. mesaj atıp şikayette bulundum. geri gönderin öyleyse dedi. iki gün kullandım baktım sorun yok geri göndermedim ve yorumumda durumu belirttim. işin komiği aynı ürünü 10 kişi daha almıştı ve hiçbiri kutunun açık olmadığını söylememişti.

sahtedir almayın. eminim.

hazır saatten başlamışken devam edeyim. ebaydeki power seller'ların sattıkları saatler için ne diyorsunuz?

saati merak ettim şimdi, linkini not atabilir misin?

gittgidiyordan epey ıvır zıvır aldım.Çoğu çakma ürün fiyatlarda o sebeple düşük.Hee diyelim memnun kalmadın.Satıcının profiline olumsuz profil yazdın.Sonra satıcı başlıyor yalvar yakar olmaya işte satışi yapamıyorum,müşteriler etkileniyo vs.vs.zaten ürünü geri almayıda kabul ediyo.Bu sebeple yorumu yazanda yorumunu siliyo...Benim bu şekilde olmuştu.O sebeple yorumların büyük kısmı olumlu.Tavsiyem elektronik,bilgisayar,cep tel.hayatta GG den alınmaz anca ucuz giyim,alet edavat vs.

Aklınıza geleni yapın tabi de ilk performansına ulaşmayacaktır. Benim bir arkadaşınkini de yıkamıştı temizlikçi kadın. Öyle sönük afedersin iğrenç bir montla dolaştı tüm kış. Temizlenmişti ama ;)

Kalorifer üstünde iyice kuruttuktan sonra oklavayla, elinle her şekilde pat pat pat döveceksin. Ben de öyle yaparım.

kuru temizlemeye verin, kurutsunlar

oklavayal dov ve arada icindeki tuyleri elinle saga sola yaymaya calis.

Oncelikle Kaz Tuyu mont yikanmaz. :S

Yikanacaksa da ozel sampuani ile kuvette ilik suda yikanir... Efem, madem yikadiniz simdi ilktin montunuzu farkli istikametler de cirpiniz ki tuyler bir yere toplanmasin. [ ozellikle dikislerin oldugu yerlere toplanma egilimi gostereceklerdir...]
Sonrasinda ise duz bir zeminde oda sicakligindan biraz daha fazla bir sicaklikta, ama direk isi kaynaklarindan uzak tutarak, kurutmaya calisiniz... Montunuzun icindeki tuy kalitesi / karisim orani hakkinda bir bilgim yok ama eskisinden daha az kabaracagi pek muhtemel... Caninizi sikmayin! Son olarak montunuzu soyle bir 1 hafta filan giymeyin (ki zaten sicak tutmayacaktir) tuyler biraz kendine gelsin - bu arada mutemadiyen gunde bir, iki cirpmak suretiyle havalandirin... :)

benim kaz tüyü mont ta uyarılarda yıkandıktan sonra topaklanması durumunda kkurutma makinesine 3-4 tenis topu atıp kurutun. topaklanmaması için arada silkeleyin. topaklanma hali gidene kadar tekrarlayın kurutma işlemini diyor.

ayrıca kaz tüyü mont yıkanır. tersten özel deterjanla hassas yıkama yapılır. kuru temizleme yapılmaz.

bişi yapmayın!!!!!

bırakın normal ortamda kurusun... sonra normale gelecektir...
tüyler ıslandığından yapışmış olacaktır. bol bol elle düzlemeye çalışın.
en az 10 gün giymeyin.

o kadar sormuyor, yeter ki sen supheli gibi davranma :)
para sorarsa, kredi kartini gosterebilirsin onu da kabul ediyorlar.

gümrük yasal sınır 150€

bir şekilde türkiye'ye soksan bile barnes&noble e-book'larını amerika dışına satmıyor. yani sadece amerikadayken kitap alabiliyorsun.

edit: compumaster'ın dediğine istinaden, nook color'ın yeni çıktığını hatırlatmak isterim.

3)kindle daha iyi bir izlenim bıraktı. özellik olarak ikisi de birbirine benziyor ancak kindle da ekstra olarak amazon desteği var (elbette yabancı dilde kitaplar*). kararını vermeden önce özellikleri daha detaylı incelemeni ve boyutlarını karşılaştırmanı tavsiye ediyorum, ağırlığı da unutmamak lazım.

bende kindle var, sahane alet, siddetle tavsiye ederim. kindle'in uzerine olabilecek tek alet renkli ekranli bir sey olabilir.

sagalun arkadaslar.
benim yaptigim kisa arastirmada, ne once amazon'un turkiye'ye gondermedigini gordum. simdi ya abd'ye falan giden birini bulacam ya da amerikadaniste.com kullanacam. tabe gondermedigi gibi satisi yokmus. bunu nasil astiniz?
bir de kindle'in ePub desteklememesine sasirdim. idefixe falan bu formati kullaniyor.
nook color da pek gusel ama 250 dolar:))

neyse normalde kindle kadar olmasa da ikinci tercih olabilir diye nook'a meylettim. bi de getirmesi dert falan filan...

nook color aymayın sakın! hatta şu anki teknolojiyle renkli ekrana sahip olduğunu söyleyen bir şeyi e-kitap okumak için almayın. o renkli ekranlar e-kitap okuyucu değil, resmen tablet bilgisayar. yani e-mürekkep teknolojisi içermiyor. dolayısıyla gözlerinize ve paranıza yazık edersiniz. bu arada nook, şu anki şartlarda türkçe e-kitap da okumak için en iyi seçeneklerden biri gibi duruyor. bir de sony var tabii. o da oldukça iyidir. hatta bir sony'nin e-okuyucularını da araştırın derim.

bir de kindle'la ilgili bir ayrıntı. kindle'dan idefix'in türkçe e-kitaplarını okuyamazsınız. kindle'daki fomat yalnızca amazon üzerindeki kitapları vs pdf'leri okumak için geliştirilmiş. bir başka deyişle yaygın e-pub formatını desteklemiyor. nook ve sony desteklemektedir ama.

dhl easyshop kullanın biz amerika dışına göndermezük siteleri için

www.borderlinx.com

şekerine bi baktır. hele ki ailede diyabet geçmişi varsa...

bana da oluyor bazen ama dış ortam sıcaklığıyla ilgili diye düşünüyorum. bazen ev hızlı ısınamıyor ya da gece bir anda soğuk geliyor vs. kışın çorapla uyumak bu sorunlarımı azalttı ki bu mevsimde boxer ve t-shirt ile dolaşıp uyuyorum. boxer altına çorap olmadığı için demek ki bu aralar ayaklar sağlam. üşümeden yatıyorum.

ailemizde bildiğim kadarıyla şeker yok. sağlıklı bir aile profilimiz var bile diyebilirim. fakat yaklaşık 10 yıldır aşırı kilo ve hareketsizlikten muzdaribim. bunların şekeri tetikleyeceği endişesini hep taşıdım içimde. şekerimi nerede ve nasıl kontrol ettirebilirim? pahalı bir işlem midir? birkaç gün sonra askere gideceğim, askerde baktırabilir miyim acaba?

not: bu arda şekerle aram iyi değildir, çok sık şeker tüketen biri değilim. ama unlu gıdaları ve tuzu çok tüketirim.. bunlar şekere yol açabilir mi?

uzun süreli aşırı kilonun şekeri tetikleyen bir yönü olduğu gerçektir.askerde baktırma ihtimalinin çok düşük olduğunu düşünüyorum yani burada anlatsam roman olur askeriyedeki sağlık hizmetleri,ben 1 ilaçla domuz gribi atlattım askerde bir allahın kulu acımaz yani.revire de uygun adımla gidilir sabahları.

şimdi şekere baktırmak zor veya pahalı değildir.ilk önce kan tahlili yaptırmanız gerekir.onu da sağlık ocaklarından veya tercihe göre özel hastanelerden yaptırabilirsiniz.belirli bir süre asgari değerlerin altına düşmezse hafiften şeker problemi başlamış demektir.

benim tavsiyem,sık ve az yemek yemek(gerçi ben de dombalak ım 100 ün üstündeyim).bol bol yürümek.bir de stres yapmamak güzeldir.askere gitmeden yaşayın gençliğinizi diyorum.

kansizlik diyorlar, dolasim bozuklugu diyorlar. bende de oluyor. kismen cozumu duzenli spor.

şeker de bir karbonhidrat and justice erol kardeş :) yani hamurişi tabir edilen şeyler de insülini bozabilir. keza da kilo da... ama illa böyle olacak diye değil. ekstremitelerde (el-ayak..) kan dolaşımı daha azdır. o tür bir sorunun olabilir.

eğer şekerden korkuyorsan, üşümene eşlik eden uyuşmalar, karıncalanmalar, gece krampları varsa ihtimal daha artıyor.

şekere baktırmak çok kolay ve ucudur. şeker hastaları her gün kendilerininkini ölçüyor, öyle düşün. sabah mümkün mertebe erken ve aç olarak bi sağlık ocağına git, bakarlar.

hiper ve düşük tansiyon da buna neden olabiliyormuş. şekere göre daha tercih edilebilir bir durum sanırım.. bir de allah göstermesin ama, diyelim ki şeker başlangıcı var, bu geri çevirilebilir, tedavi edilebilir bir süreç midir?

diyetine uyduğun sürece kontrol altında tutabilirsin.

(bkz: thinsulate) bir çorap gibi bir şey dene.

kurşun döktürün bence, o kadar uzağa gitmeyin (bkz: jüpiter).

@vercin

hmm araştırayım bi kurşun olayını.

eheh... jupiter'se naapcan? koca gezegeni aradan mi cikaracan?

bu arada ben de batil inanclardan adak veya kursunu tercih ederdim.

ocağın 4'ünden sonra iyileşecek. Bu ay "moon eclipse " var, ayın 21'i en tehlikeli gün, ama sonra yavaş yavaş düzeliyor.

www.astrologyzone.com 'dan okuyabilirsin ingilizce biliyorsan

saçma diyenlere cevabım da sensin saçma :P

bence fazla düşündüğün için hepsi bir anda birleşmiş kafanda.
illa burçlara yorucam diyorsan suzan miller'ın aylık burç yorumları var uzun uzun.
genelde iyi seyler yazıyor.kendini rahatlatabilirsin o sekilde.
www.astrologyzone.com

diyetisyene danışınız, sağlığınız söz konusu

verdirmez, 3 gün sonr deli gibi yemeğe saldırırsın daha çok kilo alırsın. sucuk çok gereksz bi ayrıntı ayrıca.

ogle yemegi yok mu? bence fazla agir olmus.

sabah sucuğunu çıkarıp ogle yemeği eklersin, erkek isen akşam 4 yemek kaşığı yemek az, yoğurtu abartmaman lazım. öğle ve akşam yemeklerinde minimum 1 ince dilim tercihen 2 dilim ekmek olmalı. bu söylediğin düşük kalorili diyetle kilo veremezsin, verirsin de kalıcı olmaz.

ben anlamadım.
diyelim sabah 8'de kahvaltı ettin. saat 10'da mandalinaları yedi. saat 12'de elma yedin. sonra? akşama kadar netçen? böyle verdiğin kilonun kas kütlesinden olma ihtimali var. metabolizmanın içine etme ihtimali var. bu kadar az yağlı bir diyette yağda çözünen A D E K vitaminleri açısından çok büyük sorunlar var. daha devam ediyim mi?
yanlış soruya doğru cevap alamazsın. bu diyetle sağlığını kaybedersin.

kahvaltımı sabah 11 gibi yapıorum.
dişi kişisiyim
hiç acıkmıorum

verirsin ama sağlıklı olmaz, sonra fazlasıyla geri alırsın.
porsiyonları küçültün, öğün atlamayın, yemeklerin suyunu yemeyin, beyaz ekmeği unutun, ve bol bol su için. mümkünse spor, hiç olmadı yürüyüş yapın. ama kesinlikle öğün atlamayın.
böyle diyet listelerine de itibar etmeyin, diyet listesi kişiye özeldir.

merhaba,

mac os calistiran herhangi bir bilgisayara sahip degilim ama, urunun sitesinde installer'i acin gelen ekranda uninstall'u secin demis.

ek: bir de garanti olsun diye su dosya ve klasorleri silebilirmissiniz.

/Library/Application Support/Objective Development/Little Snitch/
~/Library/Application Support/Little Snitch/
~/Library/Preferences/at.obdev.LittleSnitchConfiguration.plist
~/Library/Preferences/at.obdev.LittleSnitchNetworkMonitor.plist
~/Library/Preferences/at.obdev.LittleSnitchInstaller.plist

~ isareti ev dizininiz.

cope atarak silinmez o.

little snitcher'in installer'ini acin. eger programi kurduktan sonra installer'i attiysaniz tekrar indirin: www.obdev.at
installer'i acinca orda iki buton var, uninstall-install.... uninstall'a basin ve kurtulun :)

pireler hele ki küçük kedide gayet gözle görülebilir =) ağız kokusu da iç parazit yüzünden olabilir. veterinere tekrar götürmenizde fayda var ancak kaka örneği isteyebilirler =) 1-2 saat içinde falan götürmeniz gerekecektir o örneği.

ama sanırım o ilk aşı iç parazit içindi, koku hala devam ediyor ve iç parazit olmadığına inanmak istiyorum

1 aylık kedi çok küçükmüş bu arada ya.. yedirdiklerinize çok dikkat etmeniz lazım. çiğ sakatat, sade süt vs. vermemeniz lazım. zaten pire varsa bu kadar küçük kedi için şimdilik yapılacak bir şey yok, ama iç parazit yüzünden ölebilir bile, haberiniz olsun =/ bir de, maalesef her veterinere güven olmuyor, bilesiniz..

keşke böyle şeyler söylemeseydin. bir kaç sucuk kaçamağı dışında bu saydıklarımdan başka yiyecek vermedik, sütü de suyla karıştırdık.

agiz kokusu ciddiye alinmali. bobrek, mide rahatsizligi, usutme de olabilir. tartar, az sivi tuketimi de olabilir. hicbir sey de olabilir. veterinere koklatin agzini bence. ben oyle yaptim. bazi kedilerin agzi kokar malesef.

bir aylik cok kucukmus. maddi durumunuz varsa veterinerde satilan kedi sutu falan da olur. henuz kacamak da yapmayin :)

pireleri ustunde ve dahi kendi ustuuzde, ne biliyim tabaginizda falan gorursunuz :(( abarti kasinmiyorsa, orasini burasini yolmuyorsa normaldir. bazan sirf stresten dahi kasinabiliyor

pardon ya, üzmek istemedim sizi =/ ama dikkatli olunması lazım. no avalon'un da dediği gibi, ağız hastalığı falan da olabilir elbette, hatta hiçbir şey de olabilir. ama sonuçta birden çok ihtimal olunca önlemi hemen almak lazım diye dedim ben =/

parkeden geliyor olabilir mi? aynı sıkıntıyı ben de yaşadım ve asıl tıkırtı kaynağının borunun etrafını saran parke olduğunu farkederek parke etrafını birazcık kestik, bir daha tıkırtı gelmedi.

(bkz: su cekici)

yok, eminim parkeden falan gelmedigine. borular cok kalin zaten goz onunde onlardan geliyor. sabah 5 gibi falan kaloriferler yanmaya baslayinca tikirti da basliyor. genlesmeden oluyor sanirim cunku el ile boruya kuvvet uygulayinca da ayni ses cikiyor. iki boru var yan yana, bunlari gererek baska bir yere baglamayi denedim ama sonuc degismedi. oynak bir durumda degil yani borular, sabitler. simdilik salonda uyuyorum ama butun kisi boyle gecirebilcek miyim bilmiyorum :(

i5 islemcili macbook pro 15 inc isinizi gorecektir. aman turkiye fiyatlari ile fiyat/performans karsilastirmasi yapmayin, altin gibi pahali cikabilir sonuc. ama applecare garanti paketi ile beraber amerika'dan alinirsa 3 senelik uluslararasi garanti ile tikir tikir calisir hocamiz.

macbook pro. 2.4 ghz olanları 2700 tl civarı.

teknoloji merakı varsa mac kullanmayın ki...

Ben de redline gibi düşünüyorum. Teknoloji meraklısı hoca portları programlayacak, bilgisayarın içini açıp değiştirmeler filan yapacaksa mac almayın.

Tam olarak ne için kullanılacağını yazarsanız daha net bir cevap verilebilir. Hocanız elektronikçi mi, programcı mı, tarihçi ama elektronik cihazlara ilgi mi duyuyor?

Eğer elektronikçi ya da programcı ise ben de pek tavsiye etmem, kullanışlı olmaz. Ama aksi taktirde yapacağı işe göre herhangi bir tavsiyede bulunulabilir. Son nesil macbook pro 2.4 ghz ile aşağı yukarı her işimi yapıyorum (ses yazılımları, autocad vs..), ama bir takım teknik işler için pc yi açmaya ihtiyaç duyurorum.

hocamız sosyal bilimlerde, dolayısı ile teknoloji meraklısı erken sadece teknoloji ile içiçe olan birisi demek istemiştim ancak sanırım tam anlatamımışım:). dolayısı ile amacı mac kullanmkatan ibaret, gene makalelerini kitaplarını yazar, araştırmalarını yapar, bunun dışında farklı bir amaçla kullanacağını sanmıyorum.

para sorunu yoksa macbook pro 13,3 inch. alsin. 15.4'e gore daha hafifi, daha az yer kapliyor ve buyuk bir fark yok (ikisini de kullandim).

islemcisini cok yuksek almasin, ram'i yukseltsin (ram user serviceable'dir ama kaliteli bir ram alsin). sahsi fikrim, tasinabilir harici disklerin var oldugu gunumuzde hard diskin ebadina da takmasin oyle. ancak windows kurmayi planliyorsa ona gore dusunebilir.

apple expended care alabilyorsa alsin, ben faydasini gordum:)

mac'in donanami ve yazilimi beraber calismak icin gelistirildiginden pc'ler gibi acip iki fan eklemek, ana kartini degistirmek falan filan isleri yapamaz. boyle fantezileri varsa mac'ten uzak dursun :)

dediğiniz işleri yapacaksa herhangi bir macbook fazlasıyla işini görür ancak bana kalırsa malzeme kalitesinden dolayı macbook pro'nun en düşük maliyetli olan ürününü alması daha mantıklı olur.
kullanım olayına gelince, bilgisayardan anlayan birilerine office for mac yükletirseniz hiçbir sorunu kalmaz. teknolojiden anlamayan, yazdığı smsler tek telimeden ibaret olan babam bile macbook'la tanıştıktan sonra apple fanboy olduysa ve applicationdan applicationa koşuyorsa, hocanız çok daha rahat alışır.

belki kasan işlemcindir?
bi de msplayer istersen... mac'in dvdplayer programı desteklemiyor mu blueray'i

gom p

destekliyor sanırım. desteklemese çalışmazki..
filmi izliyorum.. açılıyor. sahneler değişince film duruyor pixellikler ortaya çıkıyor..

ben perian yukledim, quicktime kullaniyorum.. kasmiyor.. ama vlc falan da kasmiyor bende yani o yuzden bilmem isine yarar mi..

sistem şu;
mac os x 10.6.5
2.26 Ghz intel Core 2 Duo
2 GB 1067 Mhz DDR3

bu arada film le ilgili de olabilir.. Avatar ve dosya boyutu yaklaşık 11 GB..
bugüne kadar bluray izlememiştim. iki filmi deneyeyim dedim. başka bir film 4,6 Gb ve onda kasılmıyor VLC..

insan insana kavuşur çözünürlük çözünürlüğe kavuşmaz...
maksimum kaç bit destekliyor? çözünürlüğü ne senin makinanın?

evet, nedeni de mcat e ve medical school a giris icin bazi dersleri belirli bir sure gormus olma zorunlulugu. minimumda kimya, organik kimya, fizik, biyoloji, ingilizce ve calculus seviyesinde matematik zorunlu. ve universitesine gore degisir, yani bazilarinda bunlari birlestirip sunan pre-med programlari olur, bazilarinda olmaz, ve bu pre med i olmayan universitelerden cikiyorsan basvuracagin medical school 4 donem su dersten, 6 donem su dersten, 2 donem su dersten gormus olmaniz ve mcat i gecmis olmaniz gerekir diye liste verir, ona gore takilirsin. pre-med diye aratirsan detayli bilgi edinebilirsin.

amerika'da hukuk ve tıp lisansüstü programlar, onun için evet mecburi. finanstan tıbba geçmesi zor, @bunubenyazdım'ın dediği gibi premed (veya biyoloji falan gibi yakın bölümler) yapman lazım ya da fark dersleri alacan.

sanmıyorum ki test yapsın, en fazla şöyle bir bakar ağrı var mı gibilerinden.. bu arada muscoril yerine thermo rheumoni şiddetle taviye ederim..

thermo rheumoni'nin biraz yan etkisi var aslında, deride kızarıklık veya kaşıntı yapabiliyor bazen. o yüzden uygularken, kullanım sıklığını ve miktarını iyi ayarlamak lazım.

en azından bende acayip şeyler yaptı.

hadi yaa, elini bastırdığın yerde hemen kızaran biri olarak hiçbişey yapmamıştı bana, tek şeyi biraz yakar o da 2 dakka sürmez yani..

ben daha evvel gittiğimde, doktorlar öyle mi denk geldi bilmiyorum; ama kas gevşetici yapmadılar da ağrı kesici iğne yaptılar. tabii ki hiçbir işe yaramadı.
boynunuz tutuldu herhalde, muscoflex'i kullandığımda bana iyi gelmişti, size de yarar mı bilmem. araştırıp soruşturabilirsiniz, aklınızda bulunsun.
geçmiş olsun.

muscoril falan biraz kullandıktan sonra (en az 2 gün) etki gösterir. durum vahimse iğne yaparlar. rheumon benim bileğimi az, dizimi çoooook yakıyor böyle biber sürmüş gibi. yani aynı şişe farklı yerde farklı davranıyor :) muscoril merhem de bir hafta falan sonra döküntü yapıyor. sen bi sağlık ocağına git yaparlar bence.

Reflü

tahmin ettim de aklımdan uzak tutmaya çalıştım reflüyü. herhangi bir yanma, mide bulantısı şu bu da yok bu arada... yine de reflü müdür, ha müdür :(

reflü ile bi alakası yok, bu bildiğimiz farenjit. ateş vs yoksa gargara yada strefen pastil ile o acıma hissini hafifletebilirsiniz ama bir dr'a gidin derim.

antibiyotik yazacaktır.

ne reflü sü yahu? benim boğazımda yıllardır olur arada sırada. "andorex" veya "kloroben" isimli gargara ve spreyler var. alın bunlardan birini, gargara yapın sabah aksam dişinizi fırcaladıktan sonra. acayip rahatlarsınız. garanti.

var boyle bir reflu tipi. midede bi araz vermeyip, gecmeyen faranjit yaratan bir tur. gece boyu farenks'in ph'ini olcen bi alet takip teshisi konuluyor. siz yine de bi kbb'ye gorunun, geleneksel yontemleri denesinler :)

Doktor değilim, elbette başka şey de olabilir, yüzde yüz reflü diye iddia etmiyorum, sadece olabilir dedim, kendimde ihtimal vermezken reflü diyenlere yok canım derken reflü çıktı, bir arkadaşım şikayetlerini anlattığında reflü dedim, geçmeyen bir gıcık vardı onda da, reflü çıktı, reflüyü genelde teşhis edenler de kbb doktorları oluyor, demek ki belirtiler çok benzeşiyor, demek ki ne reflüsü yahu demek çok da anlamlı değil.

farenjite benziyor. aynada bakın, yutağın üst kısmı kırmızı veya benekler varsa ihtimal daha da yüksek.

mide asidi eğer farenks'e kadar cıkıyor ve yutağa değiyorsa, reflünün etkisiyle orada yaptığı tahribata'da farenjit denir.

ama bu problemin kök kaynağı reflüdür. sonucu ise yine farenjittir. ama arkadaş mide yanmasından ve ekşi, pis, mide suyundan bahsetmediği için farenjit olduğu açık ve net.

bir kronik farenjit hastası olan kobretti bildirdi

Seven Samurai..

Bence öncelikle, (bkz: dersu uzala)

Kim ne derse desin, bütün filmografisini seyrettim ve en etkilendiğim filmi bu oldu.

Sonra ise Rashomon derim. Ardından herhangi bir sıralama olmaksızın Seven Samurai, Dreams, Ran, Yojimbo(+Sanjuro) ve Ikiru'yu sayabilirim.

benim favorim ran'dir. bir kral lear uyarlamasi :)

en iyi filmi ran, sonra rashomon, sonra dersu uzala, sonra throne of blood, sonra yojimbo.

bildigim kadariyla bsplayer in mac versiyonu yok. VLC kullanabilirsin.

yok. vlc veya mplayer kullaniyos, gerekli performansi aliyos :)

www.qiblalocator.com

nasil kullancam bu siteyi anlamadim hicbisey?

güneşin nereden doğduğunu ve battığını biliyorsan kestirebilirsin.

haritada ki + işaretini şu an bulunduğunuz yere getirin. kırmızı çizginin yönü kıbledir.

Link Amerika kıtası için yalnış gösteriyor ama, Kanada'ya götürünce kuzey kutbuna doğru gösteriyor.

@3200, dunya yuvarlak, turkiye'de guneye donuyorsun kanada'da kuzeye...

dünya yuvarlak olduğu için kıble de kuzeydoğuya denk geliyor. burada açıklamaları var, bir de harita koymuşlar.

moonsighting.com

bulundugunuz yerden kabeye en yakin mesafe ne yondeyse kible de oraya dogru olur.yani kible illa guneye dogrudur diye birsey yok..

geçen gün bir arkadaşımdan gördüm ne kadar doğru bilmiyorum. ama denediğimizde doğru çıkmıştı.
anlatmayı deniyorum:
bir seccadeye çengel iğne ile tesbihi tutuştur
seccadeyi elinde topla tesbih aşağı sarksın
sonra tesbihe dairesel hareket yaptır yönü önemli değil, senin yönün de önemli değil
dairesel hareketin sonunda tesbih bir yönde hareket etmeye başlıyor
işte o yön kıblenin yönü.

kendi yönünü veyahut döndürdüğün yönü değiştirsen de aynı yönü gösteriyor hareket sonunda, denemelerimizde öyle çıkmış idi.

şimdi yazdıktan sonra aklıma geldi sanırım seccade olmasına gerek yok direk elinde çevirsen de olur.

dieselsingle "JAMES RANDI" diye bi adam var. bu yaptığını iddia ettiğin şeyi ona da gösterir ver inandırırsan 1 milyon dolar veriyor... www.randi.org adresinde bilgi var. görmek isteriz ödülü aldığını hadi aslanım.

çok kötüymüş. :)
karşılığı var mı bilmiyorum ama kurtulması kolay bir olay. sadece irade ve sabır gerektirecek. yapmamaya karar verin. yapmadığınız takdirde başınıza kötü bir şey gelmediğini görecek bunu devam ettireceksiniz. bir kaç ay sonra da zaten unutacaksınız.

obsesif kompulsif bozukluk

okurken yok artık dedim. bende de var ama tahmin edemeyeceğin kadar saçma şeylerde :) gerçekten şaşırdım sizde de oluşuna

en son iki hafta sonra cevap vermislerdi bana :( istersen telefonu dene, insallah acarlar

birazcık zaman ayırıp hepsiburada.com altında son zamanlarda yazılan entry'lere göz gezdirirseniz, daha birçok konuda (özellikle de para iadesi ve ürün teslimi ile ilgili) sorulan sorulara yanıt vermediğini göreceksiniz bu sistemin.

çok sürpriz değil kısacası.

müşteri hizmetleri malesef çok yetersiz çoğu zaman sistem yakalarsa oto mesajla link verir. telefonla edebilirsiniz ama ordan da tedarikle ilgili net cevap verebilecekleri pek sanmıyorum zira siz hatta beklerken tedarikçiyi arayacak kadar tüketici dostu bir firma değil.

bir ara telefon almıştım ve bozuk telefonu göndermişlerdi. 10 gün yalandan oyaladılar, ümraniyedeki yerlerini basınca ertesi gün hesaba parayı geçtiler.

uzak durun.

aslında o yaşta bilet alması gerekir ama güvenliğe rica etseniz kırmaz gibi geliyor.

kiz cocugu olmasi ve yasi itibariyle "abi abi" cekerseniz bence girersiniz. her halukarda riskli. cok pahali degilse bir bilet daha alin. hevesiniz kursaginizda kalmasin.

girer. turnikeden beraber geçersiniz.

almadıklarına şahit oldum.

biz o yastayken almiyorlardi... hem de 80'ler de :)

sonuçta stada girecek bir sürü turnike var. biri almazsa biri kesin alır. hertürlü 2ye1 yaparsınız rahat olun :)

normaldir. arada ısırır, ilgi çekmeye uğraşır. biraz yorulunca sakinleşiyorlar. tüylü, yünlü oyuncaklar bulup sağa sola koşturmak lazım.

ısırınca-tırmalayınca oyunu bırakın derhal, anlar yanlış bir şeyler olduğunu zamanla..

gayet normal, küçükken bir şey olmuyor, patileri, dişleri can yakmıyor ama büyüyünce çok problem oluyor.

2 kedimiz var, elimizde büyüyen işi abarttığında dedikleri gibi oynamayı kestik sert bir tonla "hayır" dedik. şimdi kuzu kadar ama oynarken tırnaklarını içerde tutar, elinizi ısıracağında ayarı kaçırıp dişlerini geçirmez.

dişi kedimizi ise 1.5 yaşındayken aldık, elinin ayarı yok, tırnakları jilet gibi, en ufak hatanızda "cırtttt" diye ses getiriyor dokunduğu yerinizden. ağzının da ayarı yok, can yakacak kadar ısırıyor.

@vercingetorix'in söylediği gayet doğru, fazla geç olmadan alıştırmaya bakın :)

oynarken tirnaklari cikarinca iki patiyi birbirine surtun anlasin anasil acittigini :)

tırnağının neresinden nasıl kesileceğini öğrenip kesin.
yanlış bir şey yaptığı zaman sertçe hayır deyin (bunu öğrenmek kedilerde biraz zaman alıyor) ve burnuna hafifçe parmağınızla vurun (burunları çok hassastır, çok acır dikkat edin)

çok da ceza vermeyin, kedi size küser. sonra üzülürsünüz "sende uyuyor; benim kucağımda niye uyumuyor? artık sevmiyor mu beni" vs. diye

Mevsimsel olabilir, yemini değiştirdiyseniz olabilir, bu aralar yalnız kalıp stres yaptıysa olabilir. Her şey olabilir yani.

benimki de bayağı dökmeye başladı bir haftadır. kazağını değiştiriyor herhalde :)

mamasını değiştirmedim. çok fazla yalnız da kalmıyor. tüyleri çok dökülüyor ve sık sık yalanıyor. haliyle tüyleri de yutuyor ondan endişelendim. bir zararı olur mu yutmasın?

genellikle zararı olmaz, yuttuğu tüylerin sindiremediği kısmını kusarak çıkarır. çıkarmakta zorlandığını düşünürseniz (öksürür ama kusamaz, tuhaf karın hareketleri yapar) kedi çimi alıp büyütebilirsiniz. taze taze yemeyi pek seviyorlar.

tüy dökümü büyük bir olasılıkla mevsimseldir. benim evde iki kedi olduğundan havada yumak yumak uçuyor tüyler. mevsim hala tam kış olmadığı için, sonbahar etkisi. bir arkadaşımın iki kedisi de aynı durumda. tarasak da bitmiyor :(

veterinerlerde satılan sarımsak tabletleri var, benim kedilerde epey etkili, bir kaç yıl önce kullanmıştım. onlara başlayabilirsiniz çok sıkıntı çekerseniz ( veterinerinize muhakkak danışın!) ben doğal bir süreç olduğu için bu duruma katlanmayı tercih ediyorum,kıyamadım tablet yutturmaya.

yemini degiştirmediysen ve hastalıgı olmadıgına eminsen sadece mevsimsel
hatta direk olarak mevsimsel denilebilir. malumunuz havalar sogumaya başladı artık kışlıkları çıkartma zamanı.
düzenli tarama aralıgınızı daha da sıklaştırırsanız en azından bir miktar boşta uçan tüyler azalır ama çokta dert etmeyin hayvan beslemenin en önemli sorunlarından birisidir kendisi.

Sabahın köründe sigara içiyo olabilirmisin ? Bende aynı dertten yakınıyom ...

İşi giderken araba sallıyorsa ondan olabilir. Gençsiniz daha bu yaşlarda bu tür şeyler çabuk geçer. Dert etmeyin.

yolda telefonla oynuyor musun? sms idi internet idi falan?

- kahvalti dokunmustur, ne biliyim yimirta accik bayattir
- astigmatin vardir
- adet donemi yakindir, her sarsinti bulanti yapmaktadir
- hamilesin!! (bu sonuncusu $aka)

takma boyle seyleri, gecmezse doktora gorun

aralık ayına uygun giyiniyorsan sıcaktan olabilir

işini sevmiyorsan, zorla gidiyorsan da olabilir.

kahvaltı yap
kitap okuma
sigara içme

Kahvaltı yaparım, iyi de kahvaltı yaparım.. Sonrasında bir tane sigara içerim. Denedim ama içmediğim günler de mide bulantısı yapıyor.

İşe giderken araba sallamıyor
yolda telefon ile oynayacak zamanım olmuyor
kahvaltı dokunduğunu sanmıyorum çünkü sağlıklı besleniyorum, yumurta yemem
takım elbise giyiniyorum arabayla gidiyorum eve
sabahları kitap okumuyorum

en mantıklısı işini sevmemek değil de işimin fazla stresli olması olabilir. mantıklı geldi ama bilmiyorum

reflü olabilir, bir de troid olayı...

mide bulantısı psikoloji ile birebir alakalıdır zaten.kafan rahat olmadıgı zamanlarda bulantı yasayabılıyorsun.eger dedgın gbı ıste yogunluk problemın varsa iş hayatıysa sorun olan kabullenmek zorundasın.bende aynı seyı yasıyorum çogu zaman gıtmek ıstemedgım zamanlarda bıse yıyemıyorum ya da mıdem bulanıyor. garıptır kı aynı yas aynı cınstenız bu yuzden daha ıyı anlıyorum senı.kolay gelsın dıyorum.

ben de psikolojik olduğunu düşünüyorum. işe geleceğim gün önemli bir görüşme, toplantı olduğu durumlarda yaşıyorum ben de bunu.

düzensizliklten veya sağlık problemleri...

sabahları mide bulantısı çekmenin sebeplerinden biride bağırsak kurdları (parazitler)in olması da olabilir.....

bende de benzer sorun var, her türlü testi yaptırdım, sorun psikolojik.
metpamid deneyin, bazen işe yarıyor.

vizeyi aldığın ülkeden girmen gerek yalnız. bazı ülkelerin -mesela almanya- polisleri hırtlık yapabiliyor.

@no avalon: evet hocam o yuzden sehirlerle paralel sormaya calıstım esasen. hangisi gitmeye değer ve kolay vizesi alınır babında:)

oh yeaa!!! ben yanlış anlamışım kusuruma bakma :)

o zaman güzellik olarak şahsi fikrim roma-italya plasem barcelona-ispanya. vize olarak bilemedim ama.

en rahat schengen i italyan veriyor. ondan al.

bu aralar italyan vizesi almak çok kolay. roma iyidir.

italya verir. roma'ya da ucuz uçak bileti bulursunuz. mis.

çalışıyorsanız ya da öğrenciyseniz hiçbirinde sorun yaşamazsınız bence. ayrıca gireceğin ülkeden almak zorundasın diye bir kural yok sadece oraya gideceğinizi kanıtlayan uçak bileti filan isteyebiliyorlar. örnek vereyim netleşsin: ispanyaya gidecektim 1 gece de almanyada kalacaktım. vizeyi ispanyadan aldım ilk uçağım almanyayaydı yani ispanya vizesiyle almanyaya girdim. zaten şengenin amacı bu değil mi?

ben olsam 10 kişilik alır, adam başı 2 porsiyon yerdim :)

İşte sipariş edemiyoruz ki sorun orda. Maslağa getirmiyorlarmış. Ve şu anda 3 kişi olduğumuz için kişi başı 3er porsiyon düşüyo :)

maklubeyemegi.com da getiriyorlar. 5 kişilik'te yapıyormış. Fiyatı 80 lira.

etli-nohutlu pilav
salata
yoğurt

başka bir olayı var mı bu makbulenin?

ışıkevlerine sorsan? hocaefendiye sorsan?
@kibritsuyu, bu muydu beklenen? sırf onun için böyle iğrenç bişi yazdım bak...

yavru 6 ay olana kadar daha fazla ve proteini yüksek beslenme uygularsanız iyi olur. marketlerde veterinerlerde "kitten" falan diye var, üstünde kaç gram uygun yazar. iki kaşık bana aza geldi.

bana az geldi. bir de yavru kedileri daha sık beslemek lazım siz çok ara bırakıyorsunuz. kuru mamayı kaba koyup bırakın o zaten ihtiyacından fazlasını yemez. doyunca bırakır. acıkınca gelir yine yer falan. benim kız öyle büyüdü ve hiçbir oburluğu yok şu ana dek.

yavru hayvanların aynı insan bebekleri gibi günde birkaç kez beslenmeye ihtiyacı vardır, öğün sayısı ve miktarı için veterineriniz yönlendirecektir, en kötü ihtimalle yavru mamalarının paketleri üzerinde ortalama değerler bulunur.

al götür kumuna koy. ellerinle ön patilerini tutup kumu harş harş (çukur kazma hareketi) yaptırt. çişi kakası varsa yapacaktır o anda.

bu olay olur olmaz yaptım aynısını, ancak hayvan tüm ihtiyacını odamda görmüş olacak ki hiçbir şey yapmadan aynen gitti.

tuvaletini yaptığı yeri pril ya da az miktarda çamaşır deterjanını suyla karıştırıp ıslatacağınız bezle silin ve arkasından oraya (mümkünse spreyli biri şişeye koyacağınız, yoksa beze dökün öyle silin) bir miktar sirke ile silin. içeriğinde "amonyak" olan bir kimyasalla, çamaşır suyu v.b. ile silmeyin. çünkü bunlar kedinizin çişininin/dışkısının kokusuna bnezer ev siz hijyen sağlayacağım derken aslında kediye tuvaletini yapacağı yeni bir adres göstermiş olursunuz. sirke bu tip koku değildir ve aksine hayvanın işaretlediği yerdeki kokunun üzerini örter. bir kaç gün boyunca o köşeyi sürekli sirke ile silin, bu arada hayvanı da tuvaletinin geldiğini hissettiği anda kumuna götürün. bağırmayın, ani hareketler yapıp korkutmayın. kumundan soğutacak bir hareket başınıza açılacak daimi bir iş demektir.

bu arada kediler cezadan anlamaz. daha önce bir duyuruya yazdığım cevaptan copy paste:

normal zamanlarda bağırarak konuşmaktan, ani ses yükselmesi v.b şeylerden kaçının. böyle hayvan sizin normal sesiniz ile "hayır" dediğiniz zamanki ses tonunuzu ayırt etmeyi daha çabuk öğrenir.

bir de hayana mümkün olduğunca kısa komutlar verin. tek ama kararlı bir "hayır" yeterli. işlediği bir kabahat yüzünden ona bağırmak "bunu yapmanı istemiyorum, neden böyle yapıyorsun, çok yaramazsın" v.b. cümleler kurmak sizin rahatlamanızı, kedinizin de korkmasını sağlar ama başka bir işe yaramaz. unutmayın o bir kedi. uzun cümlelerin içeriğini anlayabilecek kapasitede değil. bu yüzden istediğiniz bir şeyi yaptığında sakin bir tonla "evet" "aferin" gibi kelimeler, aksi durumlarda da sert bir "hayır" verdiğiniz eğitimin işler hale gelmesini sağlar.

son olarak kedinizin tuvaletini kullanmayı reddederse nedenini gözlemleyerek anlamaya çalışın. yerini beğenmemiş olabilir, mahremiyet onlar için önemlidir. tuvaleti esnasında bir ses duyup korkmuş ve bunu tuvaletle bağdaştırmış olabilir. tuvaleti kullanmamakta ısrarcı olursa kumun yerini değiştirin. ancak bunu sürekli hale getirmeyin. kediler düzenli hayvanlardır ve sürekli düzenlerinin bozulmasını da şiddetle(!) protesto edebilirler.

kolay gelsin!

balik kreker uzun uzun yazdığın için teşekkürler.

duyuruya yazmayı unutmuşum fakat bu olay olduktan hemen sonra bolca ıslak mendil ile sildim orayı. evde de sirke olmadığından dolayı maalesef sirke ile silme imkanım yok. (öğrenci evi işte) ancak şimdi biraz prille falan da sileyim garanti olsun.

ha birde diğer cevabı okumuştum, hatta benim duyurumdaydı sanırım o cevap fakat uzunca bir süre "hayır" şeklinde sert bir komutla eğitmeye çalıştık fakat hiçbir sonuç vermedi. evde öyle yüksek sesle konuşan falan da yok halbuki.

o an çok sıkıştığı ve mecbur kaldığı için veya sana kızdığı için yapmış olabilir. o bölgeyi çamaşır suyuyla silersen kokusu gidecektir. içinde amonyak olan ürünler kullanma zira idrar içinde amonyak vardır kokusunu benzetebilir orada.

şimdi bir de prille sildim. bakalım umarım sıçtığımın resmi değildir. teşekkürler cevaplar için.

pril vs ile iyice kopurte kopurte silin, durulayin, islemi tekrarlayin. kurutun. sonra uzerini legenle kapatip bi de ustune agirlik koyun. bi kac gun o bolgeye yaklasmamasini saglayin. biz de oldu aynisi ama tekrarlamamisti boyle yapinca.

kediyi ceza için bi yere kapatma... kedi bunu anlamaz. kakası gelmiş kumuna gidemediği için de en uygun bulduğu yere yapmıştır.

ayrıca normalde kumuna yapan kedi kumundan başka yerde ihtiyaç gidermeye başladıysa ya kumu mama kabına falan yakındır ya da belki bir hastalığı vardır.

aldığınız meyve sebze vs ürünlerle gelmiş olabilirler

panpa karıncaların nereden geldiğine bak eve. o deliği sabunla tıka. sabunu delemiyorlar.

bir şekilde apartmana girip, bir yerlerde yuva yapmış olmalılar.

öldürmek istiyorsanız, raid'in karınca yemi tabletleri var.

Esem mat (zor bulunuyor) ama Raid'den daha etkili. Bir de küflü limon kokusundan kaçıyorlar. Pudra da (talk bebe pudrası) tavsiyeler arasında, ben onu denemedim.

detarjan sürün; yollarına limon sıkın gidiyorlar bilginize...

evim yaklaşık olarak 150 m2 inanılmaz bir durum evin neredeyse her metrekaresinde ortaya çıkabiliyorlar.
mutfakta,banyoda,tuvalette,salonda,odalarda, balkonda, yemek kırıntılarını buluyorlar ve çoğalıyorlar.
bugun mutfaga girdim. rafta duran bardağın içinde yüzlercesini ölmüş halde gördüm.(bardakta meyve suyu vardı)
banyoda küvetin içinde bile görüyorum. kafayı yiyecem nereden geliyor bu mahlukatlar?

Acaba deprem mi olacak ?

her katta oluyor, nasıl geldiklerini araştırmayı bıraktım :(

tek çözüm karınca yemi... ama Esem Mat olanlar, ötekiler bi şe yaramıyor. Esem mat'la yarım saatte bir tek karınca kalmıyor. limon, bal, sirke bilmem ne hiçbiri fayda etmedi de Esem mat bitirdi.

bir yerde şeker filan döküldüyse istersen 100. katta ol gene gelirler

Çok söylenmiş ama doğru, her odaya 2-3 karınca yemi.

Geldikleri yeri bulursan da limaon.

3. kattaki eski evimde bunlarla çözmüştüm.

bir olayı var mı bilmiyorum amma velakin aynen katıldığım bir hususa parmak bastığını belirtmek isterim :)

insanlarin kulaklari simetrik duymazmis, biri baslara biri tizlere duyarli olurmus, olabilirmis. kulagim tikali diye gittigim kbb'ci eline metal alet alip bi yere vurdu sonra dislerime degdirdi 'fark var mi" diye sorduydu. ben de "bir oyle biri boyle" dedim, cevap olarak yukarda yazdigimi verdi :p

stereo yayınlarda sol bas sag taraf ise tiz ağırlıklıdır. kulaklıkların üzerinde taraf belirtmesi sadece ergonomisinden değil sesin doğru şekilde dinleyiciye ulaşması için de önem taşır. dikkat ederseniz türden bağımsız olarak bu dediğimin doğruluğunu farkedeceksiniz. bu teamülün sebebi yanılmıyorsam piyanonun tuş diziliminden kaynaklanıyor. soldan sağa gittikçe bastan tize kayar notalar orada da.

la cat diye israil maması var.

gody

Marketlerde satılanlar; (mümkün olduğunca almayın bunlardan)
Whiskas
La Cat
Champion
Bonnie
Goody
Micho
Orijen


Veterinerlerde veya petshoplarda satılanlar; (Profesyonel mamalar)
Royal Canin
Hill's
ProPlan
Iams
Nutrience
ProPac

hangi markette royal canin veya proplan var? varsa ben de istiyorum :)) hep veterinerlerde veya petshop'larda gordum, markette hic gormedim.

ek: bi de buraya bak www.hepsiburada.com

la cat
hills scienceplan (veterinerlerde bulmak daha bir mümkün)
iams
fancy feast
goody

benim bildiklerim bunlardan ibaret...

ozet: kadin-erkek ayni sekilde ve ayni amaca hizmet ederek bosaliyor. ikisi de kaynagini bobrekten aliyormus, ikisi de kayganlastirici/kolaylastirici rol oynuyormus. ikisinin de ureme fonksiyonuyla ilgisi yokmus bu manada: daha fazla zevk

çiftleşmeden zevk alan dişi neslinin devamını sağlar ve bunu sonraki nesillere aktarır. en azından zevk alanların neslini devam ettirmesi daha olası.
selzur ile evrimsel bakış

sevisme sirasindaki kayganlasmayi saglayan siviyi kastetmiyorum. orgazm sirasinda fiskiran siviyi kastediyorum; erkeklerin ki spermi tasiyor, peki ya kadinlarin ki ne ise yariyor diyorum bu anlamda?

kadın orgazm'ın döllenmeyi kolaylaştırır. orgazm esnasında oksitosin hormonu salgılanır. bu hormon sayesinde dölyatğı kasılır, ve bu sayede spermler çok daha kısa bir sürede yumurtaya ulaşır. yine de döllenme için orgazm şart değildir.

cırlak kezbanlara donusmesınler diye bosalıyorlar. bol bol bosaltmak lazım ki ömur torpusu olmasınlar.

@josephinebrunsvik, o zaman ben truman show gibi kurmaca bir filmin icinde yasiyorum.

(bkz: squirting)

1-evet olmuştur.
2- bişey olmaz, hatta kuduz kediyi pişirip yesen bile kuduz olmazsın, hatta kuduz kediyi pişirmeden yesen bile kuduz olmazsın.
3-bişey olmaz.
4-bu kadar pimpirikli olma

eve alıp dışarıya çıkartmamayı düşünüyorsanız kediyi kuduz aşısına bile gerek yok... ben kedime kaç yıldır yaptırmıyorum... sadece kist aşısını yaptırsanız kafidir... kendi sağlığınız için.

bişi olmaz ama veterinerini değiştir. kedinin popusa niye iğne sokuyor, ensesine sokarlar hep :)

yok olmuyo, büyükbaş veya kucukbaşta dişi hayvanda yediklerinizin %95 i falan erkektir zaten. oran bu kadar yuksekken bi farkı olsa hissederdik.

yediğin hayvanın ne yediği daha önemli. mesela bunlara (dişili-erkekli) çabucak büyüsünler yağlansınlar kesmelik kıvama gelsinler diye östrojenli yem verirler. onun için fertilite tedavisine gelen çiftlerden erkek olna ilk öneri sadece kuzu eti yemesi şeklinde oluyor. niyeymiş, efendim küçük başlara böyle hormonlu yemler verilmiyormuşmuş...

eti pisirdiginizi dusunursek zaten dna o sicaklikta bilesenlerine ayriliyor. kromozom diye bir sey kalmiyor yani. yuksek miktarda aminoasit yemis oluyorsunuz. cinsiyet ozelligi gosterecek bir sey kalmiyor yani.

pismis ette hormonlarin da fiziksel yapisinin bozulmasi beklenir.

hayvanın kanıyla beraber hormonlarını da tüketmiş ol. hepsini sindirim sisteminde aminoasitlere parçalayıp o şekilde kanına karıştırıyorsun, vücut bu aminoasitlerle kendi proteinlerini/hormonlarını üretiyor.

sonuç olarak yediğin hayvan transeksüel//hermafrodit/eşcinsel de olsa değişen birşey olmaz :)

bel-boyun fıtığı ve tanıdık doktor ikilisi.

offf:( tanıdık doktor olsa.bi olsa...

aile hekiminize gidin, durumu açıkça anlatın. zor durumda olduğunuzu falan .

diş doktoru da iyidir. her türlü git bi özel dişçiye.

anlat hem dişlerimi yaptırcam sana de hem de bana 5 günlük rapor ayarla şimdilik de.

işe yarar...

soz konusu teknosa olunca her turlu camuru ve pisligi yapacaklarina emin olabilirsiniz. sizin kanuni haklariniz ne olursa olsun, kutusu acilmis urunu geri almiyorlar.

teknosadan aldigim kamerayi begenmedigim icin 2 hafta icerisinde 3 farkli modelle degistirdim. hicbir problem de yasamadim. lakin her seferinde kutusuyla ve faturasiyla getirmistim. siz yasayacaginiz tek problem kutu olmamasi olacaktir.

hepsiburada'da internetten aldığınız için değiştirme kuralları biraz farklı. ama teknosa çok çamur bi mağaza, hem de şubeler arasında dahi çamurluk oranı değişim gösteriyor. en fazla %15 restocking fee denen mereti kesmeli. her şeye hazırlıklı olun, benim ayıplı malın parasını vermemiş firmadan bahsediyoruz. size onarım önereceklerdir bu arada değişim değil çünkü onarılamayan şeyi değiştiriyorlarmışmışmış...

muhtemelen benim soğutucum da onarılamayan şey, kabloda temassızlık var. kabloyu değiştireceklerini de pek sanmıyorum. ha bir de kutusunu buldum da kapatmaya yarayan minik bölüm yok. işe yarar mı bilmem. sanmıyorum ama.

Konu Teknosa'ysa çözüm bağırıp çağırarak elde edilecektir. İçinizdeki canavarı çıkarın.

sol tarafsa içini rahatlatmak için ekg çektirin ama kas ağrısına benziyor.

kanada vizesi alman lazim. abd'deki kanada konsolosluklarindan sabah basvuruyorsun aksama aliyorsun :)

ipod shuffle

vay efendim böyle ekranı olmayan saçma şey mi olur demiyorsan elbette ipod shuffle. kaçıncı nesil oldu bilmiyorum ama son nesilden bir önceki neslini kesinlikle alma.

şahsen itunes'tan oldukça memnunum. ama ekransız mp3 çalar pek kullanışlı olmuyor.

ipod tabii ki

sansa clip..

ipod video, ipod touch kullandim... bilgisayarim macintosh, yani itunes sorunum da yok :). sonra kucuk olsun benim olsun, radyosu olsun diye sansa clip aldim. bence sansa clip al, ipod touch veya nano almayacaksan shuffle cekilmez. sesi gayet guzel, kullanimi guzel, radyosu bilmemnesi gayet iyi.

sansa clip.

peki şarj olayı nasıl hangisinin ki daha uzun dayanıyo

sansa'nın şarjı daha iyidir.

sansa clip.

hem daha ucuz. 4 gb'sini 120-130'a alabilirsin media markt'te. 2gb'yi 60 liraya almıştım geçen sene.
shuffle kullanmadığımdan şarjını bilmiyorum ama sansa ile rahat bi 8 saat (10 üzerinde 6.5 volümle) dinleyebiliyosun ki dandik kulaklıkla bile inanılmaz yüksek ses veriyor sansa.

evet.

aynı ip'den farklı hesaplar için bir şey demiyorlar artık.

ip adresin tespit edilmiştir bile.uçmak üzeresin belki de

evet tecrübeyle sabittir.

ust bacagin ondeki dortlu kas grubu (bkz: quadriceps) guclendirip, ust bacagin arkadaki kas grubuna (bkz: hemstring) germe hareketleri yaparak. guclendirme icin squat turu (agirliksiz ve sirti duvara yaslayarak, germe icin ..ehem "stretch hamstrings" diyince bissuru cikiyor :))

bağdaş kurmak dizler için ölüm fermanıymış. yıllarca kurdum ama menisküs sonrası doktorlar azıma sıctı bağdaş cinayettir diye. artık yapmıyorum, özlüyorum :)

Fazla mesai ücretini alıyorsanız sorun yok ama almıyorsanız bence ters giden birşeyler var.

fazla mesai ücretinizi alıyorsanız sorun yok, bir de ayda belli bir çalışma saatini geçemiyorsunuz.

fazla mesai ücreti yok malesef :(

tecrübesizlik her zaman sömürülmeye müsaittir. gerçek anlamda profesyonel bir firmaysa çeşitli dönemlerde karşılıklı olarak maaş artışı yanı sıra çalışma şartları da konuşulur. sen de kendini buna göre hazırlamalısın.

is kanununa gore haftalik maksimum calisma suresi 45 saat, gunluk maksimum calisma 11 saattir. bunun ustu angarya bilader :) ama yalniz ve guzel ulkemde "yeter ulan" diyene kadar calistirirlar :(

günlük, aylık ve yıllık maksimum süreleri geçiyorlarsa, ödeme yapmış olmaları bile yetmez, ödeme yapsa bile belli sürelerden fazla çalıştırmaması gerekir. size borçları var ve bunu sahsen veya hukuki yolla istemek lazım.

akşam saatlerinde normal ücretiniz+%50 zam, haftasonu n.ü.+%100 zam, bayram tatili ise n.ü.+%200 zam ile ödeme yapmaları gerekir. ödeme yapmıyorlarsa tatil olarak versinler bari...

donem donem mesaiye kalmalar her yerde olur. ne kadar suredir boyle?
maalesef isini vaktinde de bitirsen, digerleri calisirken sen cikinca, onlar iyi sen kotu oluyorsun.

telefonu kisa tut. "nasil oldu" falan gibi sorular sorma, klasik takil. "basin sagolsun", "allah rahmet etsin", "kalanlara uzun omur versin" deyip kapat.

Want2die'ın dediklerine aynen katılıyorum, kısa tutmak bence de en iyisi. Zaten biraz zaman geçince o da sana içinden geçenleri ya da o an ne düşündüğünü falan anlatma, paylaşma gereği duyacaktır. Bu durumlarda hepimizin istediği bizi sevenlerin yanımızda olduklarını bilmemiz onlardan güç almamızdır zaten bence. Bir de tekrar senin de başın sağ olsun :(

klasik başsağlığı dilekleri her zaman geçerlidir ve yanlış anlaşılma riski de yoktur. başın sağolsun, allah rahmet eylesin... böyle bir konuda telefonda uzun konuşulmaz zaten. bi de eğer yakın arkadaşınızsa, gün aşırı birden fazla da arayabilirsiniz, "seni merak ettim, tekrar sesini duymak istedim" falan. yakınını kaybeden insan destek bekliyor haliyle, yerinde ve dozunda destek.

"başınız sağolsun, allah sabır versin". otomatik tüfek gibi konuşma, söyleyecek bişeyi varsa sus dinle. ağlama falan deme sakın.

ha bir de cenaze yapılacağı için desteğe ihtiyaç duyuluyor. maddi yardım gerekebilir, bütün akrabaları cenazeye gidecek, geri dönecek. otobüs yeri bile ayırtsan işe yararsın. "yardım edebileceğim bir şey varsa söyle, aramanı bekliyorum de" yeter.

evet, tasinabilir aletlerde garanti worldwide. ben aldim ve kullandim, guzel oldu valla :)

1 yil uluslararasi oyle de bu extended care alsam 3 yil daha turkiyede gecer mi reyis?

evet reyis geciyo, extended de ayni :)

not: ben de extended aldim, ucuncu yilinda belese fan degistirdim. gayet kullanisli yani

super, peki kac paraya mal oluyor bu?

2010 macbook ya da macbook pro icin

store.apple.com

burdan yak;)

yenılerı cıkıyor onların.

(git: 192928)

geçmiş olsun. zonk zonk da ediyorsa çoook uyumak veya havasız bir odada çoook uyumak olabilir mi sebebin?

- eger yatarken bisi yok kalkarken var idiyse, yataktan kalkma adabina uymadigindan olmustur. herkeste olur,yataktan ha$irt diye kalkmiycan.
- yatarken olduysa, anamda var... sirtustu yatarken bilmemne damarina basinc yapiyormus, beynine giden oksijen miktari azaliyormus falan filan...
- vertigo var meniere sendromu orta kulak iltihabi bile var...

butun bunlarin teshisini kbb koyuyor.

aynı şeyi iki üç hafta kadar önce ben de yaşadım. no avalon'un dediklerine katılıyorum, benimki pozisyonel vertigo çıktı mesela. bir nörologa da görünebilirsiniz. onlar da gerekli egzersizleri yaptırıp teşhisi koyabiliyorlar. geçmiş olsun.

sağolun..
yok, fazla uyumadım, 7 saatlik bir uyku. yataktan hızlı kalkmak filan gibi bir durum da olamadı çünkü zaten halsizlikten zar zor kımıldayıp doğrulmaya çalışmıştım. ilk birkaç denemede zaten kesinlikle birkaç cm'den daha fazla doğrulamadım, gözümü de açamıyordum görüntüler beynimde dönüyordu çünkü.

sen mi dönüyordun oda mı dönüyordu? ciddi soruyorum, vertigo sahibiyim; kbb uzmanının sorduğu ilk soru bu olmuştu. eğer dönen sensen acilen doktora, dönen odaysa doğru yerde olduğum söylenmişti.

@zahmet: gözümü açınca oda dönüyordu, hemen gözümü kapayıp kafamı bir yere dayamak istiyordum. +mide bulantısı gözü açar açmaz. vertigo mu şimdi bu? baya da sürdü

vertigo olma olasılığı %99 üniversitelerde vertigo bölümüne gitmeni tavsiye ederim..çok kısa sürede tedavi olursun